9 Şubat 2025 tarihinde Kosova’da gerçekleştirilen genel seçimler, ülkenin siyasi dinamiklerinde önemli değişikliklere yol açtı. Mevcut Başbakan Albin Kurti’nin liderliğindeki Kendin Karar Al Hareketi (Vetevendosje), oyların %41,99’unu alarak birinci parti konumunu sürdürdü. Ancak bu oran, tek başına hükümet kurmak için gereken çoğunluğu sağlamaya yetmedi.

Seçim sonuçlarına göre, Kosova Demokratik Partisi (PDK) %22,68, Kosova Demokratik Birliği (LDK) %17,90 ve Kosova’nın Geleceği İçin İttifak (AAK) %7,56 oranında oy aldı. Bu dağılım, Vetevendosje’nin tek başına iktidar olabilmesi için diğer partilerle koalisyon kurma zorunluluğunu ortaya koymaktadır.

Albin kurti seçim sonrası zafer ilan etti ve hükümeti LVV’nin kuracağını belirtti.

Seçime katılım oranı %40,59 olarak kaydedildi ve bu, bir önceki seçime göre yaklaşık %7’lik bir düşüşe işaret ediyor. Bu düşüş, seçmenlerin mevcut siyasi atmosfere olan ilgisinin azaldığını veya memnuniyetsizliklerini gösterebilir.

Vetevendosje’nin tek başına hükümet kuramaması, koalisyon görüşmelerini zorunlu kılmaktadır. Ancak, partiler arasındaki ideolojik farklılıklar ve geçmişteki siyasi rekabetler, koalisyon oluşturma sürecini karmaşık hale getirebilir. Özellikle PDK ve LDK’nın Vetevendosje ile nasıl bir iş birliği yapacağı belirsizliğini koruyor.

LVV listesinden meclise giren adaylar ve aldıkları oy sayısı.

Seçim sonuçları, Kosova’nın iç politikasının yanı sıra uluslararası ilişkilerini de etkileyecek nitelikte. Başbakan Kurti’nin Sırbistan ile ilişkilerde izlediği tavizsiz onurlu duruş ve bu tutumun Batılı müttefiklerle olan ilişkilerde yarattığı gerginlikler, yeni hükümetin dış politika stratejilerinde önemli rol oynayacaktır. Özellikle Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin nasıl şekilleneceği, Kosova’nın gelecekteki diplomatik ve ekonomik pozisyonunu belirleyecektir.

9 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen Kosova genel seçimlerinde, partilerin oy oranlarına göre milletvekili dağılımı aşağıdaki gibi şekillenmiştir:

Toplamda 120 sandalyeden oluşan Kosova Meclisi’nde, 20 sandalye azınlık topluluklarına ayrılmıştır. Bu sandalyeler, Sırp, Türk, Boşnak, Rom, Aşkali, Mısırlı ve Goralı topluluklarının temsilcileri arasında paylaştırılmıştır.

Vetëvendosje partisi, %40,80 oy oranıyla 47 milletvekili çıkararak birinci parti olmasına rağmen, tek başına hükümet kurmak için gereken 61 sandalye çoğunluğuna ulaşamamıştır. Bu nedenle, koalisyon görüşmeleri yeni hükümetin oluşumu için kritik bir önem taşımaktadır.

Seçim sonuçlarına göre, PDK 25, LDK 20 ve AAK-NISMA koalisyonu 8 milletvekili ile mecliste temsil edilecektir. Azınlık topluluklarına ayrılan 20 sandalyenin 10’u Sırplara, kalan 10’u ise diğer azınlık partilerine dağıtılmıştır.

Kesin olmayan sonuçlara göre azınlık milletvekili dağılımı.
Sırp Topluluğu:
Srpska Lista, 9 sandalye ile hâlâ baskın, ancak Nenad Rašić’in partisi 1 sandalye alarak dikkat çekiyor. Bu, Sırp toplumu içinde çeşitliliğin arttığını gösteriyor.
Boşnak Topluluğu:
Boşnak Demokratik Birliği, 3 sandalyeyi de alarak stabil bir temsil sergiledi.
Türk Topluluğu:
KDTP 1 sandalye garanti aldı, ancak YTHP’nin ikinci sandalyeyi alması yurtdışı oylarına bağlı. YTHP’nin %0,275 eşiğini geçtiği belirtiliyor, kesin sonuçlarda 2. sandalyeyi YTHP alabilir.
Roman, Aşkali, Mısırlı (RAM):
Her topluluğun 1’er garanti sandalyesi var. Ek sandalye, Aşkali Demokratik Partisi’ne gitmiş gibi görünüyor, çünkü geçmişte Aşkali toplumu genellikle daha yüksek oy alıyordu.
Gorani Topluluğu:
Gorani Birliği, tek sandalyesini korudu.

Türk toplumu içindeki KDTP-YTHP rekabeti, ikinci sandalyenin sonucunu belirsiz kılmıştı, ancak şu anki verilere göre YTHP’nin kazanma ihtimali var. Resmi sonuçlar bu durumu değiştirebilir.

Bu dağılım, Kosova’nın siyasi yapısında koalisyonların ve azınlık partilerinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, 2025 Kosova genel seçimleri, ülkenin siyasi sahnesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Vetevendosje’nin birinci parti olmasına rağmen tek başına iktidar olamaması, koalisyon hükümeti kurulmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu süreç, Kosova’nın iç ve dış politikalarında yeni stratejilerin geliştirilmesine ve mevcut politikaların yeniden değerlendirilmesine neden olacaktır.