Balkanlar, Türkiye Balkan Toplumu, Dernekleri ve Gelecekteki Durumları

Balkan toplumu yeni bir vizyona ve liderlere muhtaç.

Yazar : Tarih : Okunma : Yorum Yap

Balkanlar, Türkiye Balkan Toplumu, Dernekleri ve Gelecekteki Durumları

Türkiye’de 30 milyon Balkan kökenli varken, neden Balkanlar’da Türk, Arnavut, Boşnak ve Pomak toplumunun gelişmesi ve güçlenmesi için güçlü çalışmalar yapılmamaktadır?

Çünkü; Sivil toplum kuruluşları bilgi birikimi yüksek, vatansever duyguları yüksek, vatan ve millet çıkarını kendi çıkarından üstün gören yöneticilerden oluşmuyor.

Kişisel beka, siyaset yada maddi çıkar için stklara çöreklenen, cahil ve balkanlardan bi haber yöneticiler. Gönüllü çalışan bilinçli vatansever insanları bezdirdi. Malesef Türkiye’de bulunan 4000 balkan sivil toplum kuruluşunun tamamından üstte belirttiğim değerlere sahip 100 kişi çıkmaz.

Toplum ona önderlik yapacak ve dayanışmayı güçlendirecek kişiler peşinden gitmiyor. Konser eğlence, piknik, gezi, yemek vs bedava etkinliklere koşup kendini siyasi meze yapan yöneticilerin peşinden gidiyor. Yada atalarının geldiği topraklara tamamen duyarsız oluyorlar. Bosna sırp işgalini, Kosova özgürlük savaşını, Makedonya’da ki özgürlük mücadelesini, Batı Trakya Türklüğü’nün 100 yıllık beka mücadelesini, Bulgaristan Türklüğünün çektiği çileyi, Sancak’ın 100 yıldır Filistin gibi eriyip yok olduğu ve bunların şu anki durumundan toplumun %1’in haberi var. Ama Türkiye’de ekonomi bozulmaya başlayınca balkan kökenlilerin aklına birden dedesinin nerede doğduğu geldi ve Bulgaristan, Kosova, Makedonya, Arnavutluk ve Bosna Hersek vatandaşı nasıl olurum da bu pasaportla AB ye gidip yerleşirim derdine düştüler. Ne ektiler ki, şimdi biçmek istiyorlar?

Bu sebeple açıkçası;
Bulgaristan Türklüğü için mücadele eden, Güçlü Arnavutluk, Kosova ve Bosna için mücadele eden insanlar tek başlarına yada azınlık olarak kalıyor.

Sonuç: Balkanlarda Türk, Arnavut, Boşnak ve Pomak tüm kardeşlerimiz kan kaybediyor. Ekonomik ve Savunma olarak güçlememiyor.
Türkiye’de ise mecliste ve yerel yönetimde hakça temsil edilemiyor. Buda istihdam, yaşadıkları yere yatırım ve ekonomik pastadan eşit pay almalarını engelliyor.

İşte bu sebeple işlevsiz Rumeli çorbası şeklindeki ya bilgisiz yada menfaatçi yöneticilerden oluşan yapıya karşıyız. Toplam 4000 balkan derneği ve vakfı var. Etkinlik ise sıfır.

Türkiye Balkan toplumu, Balkan Türk Dernekleri Federasyonu, Arnavut Kültür Dernekleri Federasyonu, Boşnak Kültür Dernekleri Federasyonu ve Pomak Kültür Dernekleri Federasyonu olarak örgütlenmeli, tepede Balkan Konfederasyonu olarak birleşmeli. Bu tepe yapıya Balkanlar ve Türkiye’de yaşayan Balkanlılar konusunda bilgili, entellektüel, vatansever, cesur ve menfaate tamah etmeyen kişiler seçilmelidir. Toplum’da bu kişilerin gösterdiği yoldan yürüyüp var gücüyle desteklemelidir.

Başarı için, ilk başta aklı başında, cesareti zirvede, vatansever ve maddiyata ile makama meyilli olmayan kişilerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu kişiler Balkan toplumuna çalıştay ve kurultaylar ile yön vermelidir, öncelikle Türk, Arnavut, Boşnak ve Pomak çalıştayları ayrı ayrı yapılmalı. Sonra burada şekillenen vizyonlu alt yapılar ve yol haritası Balkan Kurultayında tüm Balkan toplumunu kapsayacak şekilde üstte yazdığım gibi kurumsallaşmalıdır.

Bu yapı kurulmazsa; 30 yıldır yaptığınız gibi, konsere, pikniğe, geziye gidip toplanan kalabalığı siyasilere pazarlayan cambazlara meze olmaya, bilgisiz yöneticilerin başkanlık egosunun tatmin edildiği kahvehane derneklerinde ömür çürütmeye devam edersiniz. Balkanlar da ise Türk, Arnavut, Boşnak ve Pomak toplumu ayakta kalma mücadelesinde sahipsiz kalmaya devam eder.

Ben 1994 yılından beri verdiğim bu mücadeleyi son nefesime kadar sürdüreceğim. Ne kadar zor olsada, Balkan insanının son 250 yılda çektiği acılardan zor değil. O acı çekmiş dedelerimize layık olmanın onuru bana tüm zorlukları unutturuyor. Benim gibi olan, sayıları az yürekleri büyük Türk, Arnavut, Boşnak ve Pomak İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara’da var güçleriyle mücadeleye devam ediyor.

Buradan Çanakkale cephesinde mermi ve bomba yağmuru altında hattı savunmaya devam eden yiğit askerlerine seslenen Arnavut çavuşun sözleriyle onlara sesleniyorum; Boyni gayret evlatlar, Boyni gayret.

Benle aynı duyguları taşıyan ve mücadele edenlere selam olsun.

Hasip Gültaş

Hasip Gültaş (hasipgultas@gmail.com)

İlk yorumu siz yazın