Endülüs Balkanlıları

Balkan toplumunun önderliğinde ülkeye bir ufuk açmalıyız.

Yazar : Tarih : Okunma : 1 Yorum

Endülüs Balkanlıları

Merhaba,
Yazdıklarımı kıymetli görüp okuyan herkese öncelikle teşekkürler.
Başta Arnavutlar olmak üzere Türkiye’deki tüm Balkan kökenliler aslında Endülüs Emevileri gibiyiz. İberia yarımadasına çıktıktan sonra Tarık Bin Ziyad askerlerine fetih etmek zorunda olduklarını ve geri dönmeyeceklerini anlatmak için gemileri yakmıştı. Biz ise yeni bir yaşam için kaybedilen topraklardan ama kaçıp ama göç ile gelerek ata topraklarını unutup hayali gemileri yaktık. Geliş şekli farklı olsa bile devamındaki süreçte Emeviler Endülüs’te kültür, sanat ve bilim alanında önemli çalışmalar yapıp eserler bıraktı. Bizlerde kurulan Türkiye Cumhuriyetinde sayısız bilim insanı, sanatçı, sporcu, işadamı ve devlet adamı çıkardık. Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık kültürel ve bilimsel kazanımlarına bakılırsa büyük çoğunluğu Balkan ve kaderleri bizle aynı olduğu için ayırmak istemediğim Kafkas toplumuna aittir.

Ülkenin gelişmesi için bunca eser vermiş bir toplum kendi içindeki gereksiz, demokrasi bilmez ve farklı olanı dışlayan üsluplar yüzünden birlikte hareket edemedi. Ülke siyaseti ne kadar da ideolojik partilere sahip olsada aslında hepsinde etnik, bölgesel yada mezhepsel grupların hakimiyeti var. Bu gruplar partilerin siyasetini belirtiyor ve ekonomik pastayı paylaşıyor. Balkan ve Kafkas toplumu bu noktada hamaset ve söyleme göre içinde bölünüp partilere oy deposu oluyorlar. Ama hiç bir partiye hakim olamıyorlar. Sonuç olarak ülkeye bilim, kültür, sanat ve siyaset alanında ufuk açmış ülkenin kurucu iradesinin dayandığı toplum giderek geriliyor. Ülkenin ekonomik pastasından hakça pay alamıyor. Ürettiği bilim, kültür ve sanat mirası adeta Endülüs’ün yağmalanan bilim, kültür mirası gibi yok ediliyor.

Bu şartlar altında en çok etkilenen topluluk Arnavutlardır. Ekonomik, kültürel ve siyasi olarak hergün geriliyoruz. En kalabalık olduğumuz yerleşim yerlerinde bile siyasetçimiz yok. Türkiye Arnavutları!!! Geri dönme imkanımız yok. Ya var olmak için mücadele edeceğiz. Yada ortaçağ karanlığında kaybolan Endülüs gibi asimilasyon ile tarih olacağız. Bu sadece bizim değil Balkan Türkleri, Boşnaklar, Pomaklar, Kırım Türkleri ve Kafkas Toplulukları içinde geçerli.
Balkan ve Kafkas toplumu kendi medeniyet ve kültürünü muhafaza etmek. Ülke ekonomik pastasından hakça pay almak için Bilim, demokrasi, akıl ışığında siyasi birlik yapmak zorundadır.
Türk Bayrağı altında Adalet, eşitlik, özgürlük ve demokrasi değerlerinde buluşup ülkeye yeni bir ufuk açmak zorundadır. Ortadoğu’nun mezhep ve etnik çatışmaları ile dayatılan hurafe kültürden kurtuluşumuzun anahtarı budur.

İçimizde Türk, Arnavut, Boşnak, Pomak, Tatar, Çerkez, Çeçen, Abhaz olarak kendimizi adlandırmamız doğaldır. Buna kimse tepki vermemeli. Arnavut, Boşnak, Pomak, Tatar, Çerkez, Çeçen, Abhaz olarak kendimizi adlandırsakta Ayyıldızlı Albayrak için yaptığımız mücadele, bu ülke kuruluşu, siyaseti, bilimi, kültürü ve sanatı için yaptıklarımız ortadadır. Türkiye Cumhuriyetini demokrasi, kalkınma ve refah yolunda parlak bir yıldız yapmak için ve kendi medeniyetimizi korumak için Balkan toplumunun önderliğinde ülkeye bir ufuk açmalıyız.

Ben bundan eminim 98 yıl önce olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Balkan toplumunun içinden doğacak güneş ile aydınlanacaktır. Arnavutlar 600 yıldır bu topraklar için verdikleri emeğin aynısını bu uğurda Türkiye Cumhuriyeti için BESABES verecektir.

Sizin de BESABES diye haykırdığınızı duyuyorum.

 

Hasip Gültaş (hasipgultas@gmail.com)

Yorumlar 1

  1. Benan Kenan Yildiz diyorki:

    korkma yaz gercek arnavutlar sahip olsun buraya serefsizler degil