Karadağ’dan sonra Makedonya uçurumun eşiğinden döndü.
Makedonya meclisine yapılan silahlı baskın ve darbe girişimi gün geçtikçe aydınlanıyor. Ortaya çıkan bilgiler ülkenin büyük bir felaketten kıl payı kurtulduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz aylarda Karadağ’da ülkenin Nato ittifakına katılmasını önlemek amacıyla Sırbistan vatandaşı kişilerin Darbe girişimi yaşanmıştı. Karadağ Başsavcılığı, gözaltına alınan Sırbistan vatandaşı 20 kişinin, iktidardaki Demokratik Sosyalist Parti (DPS) Genel Başkanı ve Başbakan Milo Djukaovic’i yakalayıp, ülkede darbe yapmayı hedeflediğini bildirmişti. Sonradan yapılan soruşturmalarda bu kişilerin Sırbistan ve Rusya istihbaratı ile bağlantılı oldukları tespit edilmişti. Karadağ başındaki büyük oyunu erken fark etmiş. Güvenlik güçleri, istihbaratı ve devlet iradesi bu Darbe girişimini boşa çıkarmıştı.
Balkanlarda Rusya’nın çatışma ve istikrarsızlık çıkarma isteği artık net olarak görülüyor. Makedonya’da Aralık ayında yapılan seçimlerden sonra hükümetin kurulamaması. Meclis coğunluğu olan koalisyona cumhurbaşkanı İvanov’un bir türlü görev vermemesi, ülke nereye gidiyor endişesini herkeste hissettirmişti. VMRO partisinin yandaşlarını sokağa dökmesi, taraftarlarının çeşitli şiddet ve taşkınlıklar yaparak ülkede iç savaş çıkarma istediği, yada kargaşa sebebiyle sıkıyönetim ilan edip iktidarını korumak istediği belli oluyor. Sağduyulu davranan Makedon sosyal demokratlar, Arnavut ve Türkler bu provokasyonlara zemin vermediler. Israrla hukuku gözetip işlettiler. Meclis başkanlığı seçimi ve hümümetin kurulması için gerekli hukuki prosedürleri işletip demokrasiyi muhafaza yolunu tercih ettiler.
İşte bu noktada DARBE kararı alındı;
Makedonya’da seçilmiş irade yasal hukuki prosedürü işletip meclis başkanı seçimine gitti. 27 Nisan 2017 günü Aday olarak Arnavut BDI partisi milletvekili eski UÇK komutanı Talat Caferi üstünde mutabakata varıldı ve Caferi meclis başkanı seçildi. VMRO partisi iktidarın elinden gideceğini anladığı noktada Rusya’nın desteği ile ülke içinde kaos ve sonucunda sıkıyönetim ile iktidarda kalmayı tercih ettiği anlaşılıyor. Bir Arnavut’un meclis başkanı seçilmesini protesto etmek bahanesi ile toplanan kalabalık içindeki ajanlar devreye girdi. Seçilmiş iradeye darbe yapacak provaskasyona giriştiler. Güvenlik kamerası kayıtlarından VMRO milletvekilleri meclisin kilitli kapısını gizlice açıp dışarda toplanan protestocuları meclis içine aldığı sonradan tespit edildi. Silahlı olarak meclisi basan protestocu görünümlü yüzleri maskeli militanlar, meclis çoğunluğuna sahip demokrasi bloku milletvekillerini linç etmeye kalktı. Baştan SDSM lideri Zoran Zaev olmak üzere çok sayıda milletvekili darp edildi, Arnavut PDSH partisi genel başkanı Sala ağır yaralandı. Darbeciler bu noktada meclis içinde rehine alarak olayı krize ve Makedonya içinde toplumsal olaylara dönmesini sağlamak istedi. SDSM ve Arnavut partileri toplumu sükunete davet etti. ABD ve AB ülkeleri seçilmiş iradeden yana destek açıklaması yaptı. Halkı iç çatışma için sokağa dökmeyi başaramayan Rusya destekli vmro provakasyonu sonuçsuz kaldı. Demokrasi bloku partilerin haklı yatıştırması, sokağa çıkmasını engellemesi sonucu, Makedonya içinde istedikleri toplumsal kaosu başlatamayan Darbeciler rehineleri bırakıp teslim olmak zorunda kaldı.
Ertesi gün parlamentoda bulunan milletvekilleri ve görgü tanıkları darbe girişiminde bulunanlar içinde tanıdıkları kişileri açıkladı. Bu kişiler içinde Sırpların olduğu ifade edildi. Ayrıca Türk Hareket Partisi (THP) yetkililerinin sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarda Meclisi basan Darbeciler içinde Türk’lerinde olduğu. Bunların VMRO ile işbirliği yapan diğer Türk partilere mensup kişiler olduğu belirtildi. Sonraki günlerde Darbeciler içindeki Sırpların Sırbistan konsolosluğu çalışanları olduğu tespit edildi. Güvenlik kameraları görüntülerinde kimliği tespit edilen Goran Zivelyeviç adlı şahsın Miloşeviç döneminden beri Sırbistan istihbaratı BİA ajanı olduğu ve Sırbistanın Üsküp konsolosluğunda görevli olduğu anlaşıldı. Diğer kimlik tesipiti yapılamayan maskeli kişilerin de Sırbistan istihbaratı BIA mensubu olduğu iddia ediliyor. VMRO iktidarı gözaltına alınan şahısları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Aradan geçen zamanda hükümet nihayet kuruldu, bundan sonra Darbe girişiminin daha detaylı tespit edileceği ve suçluların yakalanıp yargılanacağı tahmin ediliyor.
Karadağ ve Makedonya’da yaşanan durum bizlere Sırbistan ve Sırbistan üstünden Rusya’nın bölgede çatışma ve istikrarsızlık için zemin hazırlamaya çalıştığını gösteriyor. Makedonya’da meclise silahlı baskın ile fiili durum yaratıp ülkede ayaklanma ve sokak olayları ile VMRO’nun iç savaş çıkarma pahasına iktidarda kalmaya çalıştığını gösteriyor. Batı ülkelerinin desteği, SDSM koalisyonu ve Arnavut partilerin sağduyusu ve demokrasi yanındaki duruşu Makedonya’yı büyük bir felaketten kurtardı. Baskın’da bulundukları iddia edilen Türk’ler ise ayrı bir konu ve soru işareti. 100 yıl önce Balkanların kaybelimesine sebep olan komitacı VMRO partisi ile koalisyon yapan Türk partileri ve bu parti mensuplarının Darbe girişiminde yer aldığının iddia edilmesi sıkıntılı bir durum. Bu partilerin Türkiye’ye yakın gibi gözüküp, bunu paravan olarak kullandıkları aslında Rusya ve Sırbistan çıkarlarına hizmet ettikleri Makedonya’daki Arnavut kesimlerce iddia ediliyor. Yaşanılan tüm olaylar yargı süreci ile netleşecek. Önümüzdeki günlerde Makedonya ve Sırbistan arasında bu sebeple gerginlik yaşanacağı öngörülüyor.
www.arnavuthaber.com / Makedonya Servisi
www.arnavuthaber.com Türkiye Arnavutlarına Yönelik Bağımsız İmece İnternet Yayınıdır
Tüm Yazıları