Yunanistan’da Unutturulan Çamerya Katliamı

Çamerya olaylarını ortaya çıkarmak için gösterilen sınırlı çabaya daha çok katkı gerekiyor.

Yunanistan’da Unutturulan Çamerya Katliamı
Yazar : Tarih : Okunma : Yorum Yap

Yunanistan’da Unutturulan Çamerya Katliamı

Yazar; Barış Hasan

64 yıl önce… 27 Haziran 1944… Yunanistan’ın Arnavutluk sınırlarındaki Çamerya bölgesinde yaşayan yüzlerce müslüman Arnavut bugünkü meşhur tabiriyle soykırıma uğradı. Soykırım mı katliam mı tartışmalarından uzak durararak bu acı olayı hatırlatmak, gündeme taşınmasına yardımcı olmaktır amacım… Bir keresinde Slovak bir gazeteci ile sohbetimi hiç unutmam… Yunanistan’da yaşanan insan hakları ihlallerini anlatırken yüzündeki şaşkın ifadeyi bu satırlarda ifade etmem zor ama söyledikleri hala kulaklarımda çınlar: “biz Avrupalılar, Yunanistan’ı her zaman güzel bir ülke, eğlenceli insanların olduğu, denizin, güneşin güzellikleri altında keyiflerin doruğa çıktığı bir yer olarak olarak hayal ederdik…” Güzel ülkedir vesselam… İnsanları ile de bir alıp veremediğimiz yok elbet… Ama o eğlenceli insanların yaşadığı topraklarda hüküm süren devletin güleç yüzlü olduğunu söylemek abesle iştigal… İşte o devletin tarihin karanlıklarına gömülen ve bugün pek bilinmeyen suçlarından biri de Çamerya’da yaşandı 1944 yazında. Güney Epir olarak adlandırılan bölgede ve bugün Yunanistan-Arnavutluk sınırında (bugün Yunanistan sınırları içinde) bulunan Çamerya’da yaşayan müslüman Arnavutlar feci bir katliama maruz kaldılar. Hem de kasıtlı olarak… Bu olayın yıldönümü Haziran ayına denk gelmesine rağmen erkenden hatırlatmayı kendime vazife bildim. Umarım biraz olsun insanların zihinlerinde yer etmesine vesile oluruz. II. Dünya Savaşı’nın tüm Avrupa’yı ve Balkanları kasıp kavurduğu 1944’te Yunanistan da Alman işgaliyle boğuşuyordu. İşgale karşı mücadele eden Yunan ordusunun başındaki General Zervas (ki II. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkedeki komünistlere karşı da temizlik harekatlarına girişmiş ve kraliyetin yeniden kurulmasına öncülük etmiştir) aynı zamanda Yunanistan’daki farklı etnik unsurlara karşı da savaşmaya başladı. Bu noktada da ilk hedef Çamerya’daki müslüman Arnavutlar oldu. 1944 başlarında işgal ordularına karşı savaşmak için Çamerya’daki müslüman Arnavutlardan 14 yaşını doldurmuş bütün erkekler orduya alındı ancak hepsi de Midilli ve Sakız adaları ile Korinthos’daki çalışma kamplarına gönderildiler. Bu, katliam hareketinin ilk aşamasıydı. Çamerya’da sadece savunmasız durumdaki Arnavut kadın, çocuk ve yaşlılar bırakıldı. 27 Haziran 1944 sabahı da katliam başladı. 3 gün boyunca aralıksız olarak öldürme hareketleri yaşandı. O dönemde Yanya bölgesindeki Alman istihbarat subayları da bu katliam hareketlerini Berlin’e bildirmişlerdir. Bugün Almanya arşivlerinde bu raporlara ulaşılabiliyor. Katliam olayları aralıklı olarak 1945 Mart’ına kadar devam etti. Sonucunda 3300 kadar müslüman Arnavutun Yunan ordusu tarafından kasıtlı olarak öldürüldüğü sabittir. Bunların çoğu da savunmasız konumdaki kadın ve çocuklardır. Cinayetlerin yanı sıra, Arnavutlara ait 5800 evin tamamen yıkıldığı da bilinmektedir. Sonuç olarak Çamerya’daki nüfusun %99’unu oluşturan Arnavutlar öldürüldü ve göçe zorlandı. Bugün orada çok az sayıda Arnavut yaşamaktadır ve asimilasyona tabi tutulmuşlardır. Soğuk Savaş’ın hüküm sürdüğü yıllarda bu olay hiç araştırılmadı ve gündeme getirilmedi. 1990’lardan itibaren sınırlı sayıda da olsa Çamerya olayları ile ilgili araştırmalar başladı. Katliam kısmen de olsa, gün ışığına çıkarıldı ancak yine de gündemden uzak tutuluyor. Çünkü, suç oldukça büyük. Bugün Arnavutlar 27 Haziran’ı soykırım günü olarak anıyorlar ama dünya kamuoyunda bu olay hala yeterince bilinmiyor. Avrupa’da da bilindiğini söyleyemeyiz. Çamerya olaylarıyla ilgili sınırlı sayıdaki araştırma ve makale dışında yazılı yayın oldukça az. Çünkü bu konuyla ilgili Yunanistan’daki arşivlere ulaşım kasıtlı olarak engelleniyor. Bu açıdan Çamerya olaylarını bütün ayrıntılarıyla gün ışığına çıkarmak kolay değil. Yine de olayların siyasi sorumsuzluktan kaynaklandığı rahatlıkla söylenebilir. Bu sebeple Çamerya olayları kamuoyu gündemine ne kadar çok taşınırsa, olayları araştırmak için o kadar çok ilgi olacaktır. Sanırım Arnavutluk dışında yaşayan bir çok Arnavuta da biraz sorumluluk düşüyor. Çamerya olaylarını ortaya çıkarmak için gösterilen sınırlı çabaya daha çok katkı gerekiyor. Yunanistan’ı güzellikler ülkesi olarak tasavvur ederken bir kez daha düşünmek gerekiyor sanırım. Deniz, kum, güneş, “uzo” güzel ama… O kumların altından kanlar aktığını da bilmek ve sorumluca hareket etmek gibi bir zorunluluğumuz var… Dostluk türkülerinin o zaman bir anlamı olmaz mı?

Kaynak: www.batitrakya.org

Admin (info@arnavuthaber.com)

www.arnavuthaber.com Türkiye Arnavutlarına Yönelik Bağımsız İmece İnternet Yayınıdır

İlk yorumu siz yazın