ARNAVUT ETKİSİ

Herkesin siyasi görüşü elbette ki farklıdır.
Arnavut ve Rumelilerin son dönemlerde siyaseten bir varlıkları söz konusu olmadığı için siyasi görüşlerimizdeki farklılıklarımızın da bir önemi kalmıyor zaten.
Cumhuriyeti kuran kadroların ekseriyetini Kafkasya ve Rumeli kökenlilerin oluşturması, Anadolu’da yasayan kripto Ermeni ve Rum asıllı kadrolarda büyük rahatsızlığa sebep olmuştu…
Bunlardan “Anadolucu” bir yapı etrafında organize olup cumhuriyete ve cumhuriyeti kuran insanları düşman olarak görmüşlerdir.
1987 yılında Mesut Yılmaz, bazı iş adamları ve emniyet müdürlerinden bir Doğu Karadeniz yapısı kurarak aslında cumhuriyeti kuran kadrolarla bir işleri olmamasına rağmen, yağma ve talan için Anadolucu gurubun ideolojisini benimseyip, cumhuriyeti ve kuranları düşman görmeye başlamıştır. Buradan çıkışla bir koolisyon kurup iktidarı ele geçirip yağma ve talan musluklarının başlarını tutmuşlar

“Yahu sen delirmişsin, nasıl böyle bir iddiada bulunuyorsun?” diye söylenenleriniz olacaktır içinizde.
Neden böyle düşündüğümü İstanbul seçimleri özelinde analiz edelim isterseniz.

İstanbul’da Laz -Rum ve Doğu Karadenizli Türk nüfus yaklaşık 1.5 milyon kişiden ibaretttir.
İstanbul’da Kürt, Zaza, Arap, Doğu Anadolu ve Guneydoğu Anadolulu Türk nüfus yaklaşık 3-4 milyon civarındadır.
İstanbul’da Arnavut, Boşnak, Pomak, Rumelili Türk nüfus yaklaşık 5-6 milyon civarındadır.
Kastomonu, Sivas ve Türkiye’nin batısından gelen Türk nüfus İstanbul nüfusunun kalanını oluşturmaktadır.
Neresinden bakarsan bak 1 milyon da Roman vardır.

Fakat gelelim belediye başkan tercihlerine…
Doğu Anadolulu bir aday, Doğu Karadenizli bir il teşkilatıyla yarışıyor.
İkinci aday Doğu Karadenizli ve Doğu Karadenizli bir il teşkilatı ile yarışıyor.
Peki biz bunun neresindeyiz?
Düşündunüz mü?

Son seçimlerdeki sürprizin sebebi 1.5 milyonluk Doğu Karadenizli ekibin, İstanbul’u 25 yıldır yağmalamasından pay alamayan Kürtler. Kürtler gözünü açtı ve ranttan pay istediler. Bütün mesele bu.
Ya Arnavutlar, Boşnaklar, Rumeliler ne yaptı söyleyim mi?Gerçi küfürsüz söylememe imkan yok.
Bin Ali, İmamoğlu fark etmez. Bizim bu ranttan bir şey almamıza imkan yok bu kafa ile. Aslında birleşip “Bizim payımız ne?” diye sorabilsek ve bize en çok yaklaşana oylarımızı yönlendirsek, İstanbul rantından en büyük payı alırız ve evlatlarımız yeniden devlette görev almaya başlar.
Var mısınız seçimi belirlemeye?
İstanbul’da sadece Lazlar ve Kürtler yok. En az onlar kadar Arnavut ve Boşnaklar da var.

Niyazi Ratkoceri